23 Temmuz 2012 Pazartesi

Hafta sonu Kaçamağı

Ramazan son yıllarda yaza denk gelir oldu. Biz de tatillerimizi ramazan sonrasına bırakır olduk. E işte can çekiyor şöyle havuz,hazır gelen yemekler falan...

 Yazıktan hafta sonu değişiklik için kaçacak bir delik aradık ve önceki hafta sonu  Durusu Metra Club'a gittik. Eski adı Durusu Park Otel.

Eğer hafta sonları yapılan rutinler sizi de baydıysa şiddetle tavsiye ederim.

Hadımköy TEM gişelerinden çıktıktan yarım saat sonra otele ulaşabilirsiniz. Tam kafa dinleme yeri çocukla da ideal çocuksuz da...  Tesis 75 odalı fakat içinde mini bir hayvanat bahçesi  bile var. Otelin de içinde bulunduğu Durusu Parkı keşfedilmemiş cennet gibi. Parkın içinde at  çiftliği de bulunuyor. Havası tertemiz..

Hem çok eğlendik hem de dinlendik. Bir göz atın bakalım..






20 Temmuz 2012 Cuma

Ramazan Geldi Hoşgeldiii

2012 yılının ramazan ayına girmiş bulunuyoruz. Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum.

Malum havalar çok sıcak ve oruç tutanların dikkat etmesi gereken birkaç konuyu sizlere buradan aktarmak istedim.


Sahura kalkmak çok önemli, Ramazan ayında uzun süre aç kalınacağından yatmadan fazla yemek ya da iftarda tüketilenlerle oruç tutmak sağlıksız olacaktır. Bu nedenle sahura kalkmak sağlığınız için faydalı olacaktır.

Kan şekerini dengede tutmaya özen gösterilmeli, sahura kalkılmadığında açlık süresi daha da fazla uzayacağından bu durum kan şekerini etkiler. Kan şekeri daha erken saatlerde düşmeye başlayacağından kişinin sağlığını ve günlük yaşantısını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalıdır.

Sahurda neler tüketilmeli? Sahurda peynir, süt, zeytin, söğüş salata, yumurta, açık şekersiz çay veya taze sıkılmış meyve suyu, kepekli ya da esmer ekmek gibi kahvaltılıklar tercih edilmelidir. Dengeli beslenmeniz sizi uzun süre tok tutacaktır.

Su tüketimine dikkat edilmeli, Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesiyle su içme ihtiyacı daha da artmaktadır. Günlük yetersiz miktarda su alımı kişide halsizlik, baş ağrısı, böbreklerde sorunlara yol açabilir. Bu nedenle sahur, iftar ve sonrasında 2-2,5 lt su içilmesine özen gösterilmelidir.

İftar 2 öğüne bölünebilir, uzun süren açlığın ardından birden yemek yenilmesi sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Bu durumlarda kan şekerinde hızlı yükselme ve düşmeler ya da mide rahatsızlıkları gibi sorunlar görülür. Bu nedenle iftara çorba ve salata ile başlayıp ardından 20-30 dk ara vermek, ve sonrasında ana yemeğe devam etmek daha sağlıklı olacaktır.

İftarda ve sahurda posa miktarının artırılmasına özen gösterilmeli, kan şekerindeki hızlı değişimi önlemek için öğününüzdeki posa miktarına özen gösterin. Sofranızda etli sebze yemeği, kurubaklagiller, bulgur pilavı, çorba, kepekli makarna, salata, kepekli ya da esmer ekmek gibi yiyeceklerin olmasına dikkat edin.

Yemeklerinizin yanında salata yemeye dikkat edilmeli, sofranızda salata bulunması hem öğünlerinizin posa içeriğini artıracak, hem uzun süre doygunluk sağlayacak hem de su ihtiyacınızın bir kısmını karşılayacaktır.

Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı, fazla yağlı, kızartma, kavurma gibi yiyecekler yerine ızgara, fırın ya da haşlama gibi besinler tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra yemek süresi uzatılmalı ve besinler çok çiğnenmelidir.

Hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli, kadayıf, lokma, baklava gibi şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ya da meyve tatlıları tercih edilmelidir. Sütlü tatlılar hem besin değeri yönüyle hem kalorisi düşük olması nedeniyle sağlıklı bir seçim olacaktır.

Fiziksel aktiviteye özen gösterilmeli, kişiler uzun süre aç kalınacağından, fazla enerji harcamamak için geç saatlerde uyanmayı ya da gün içerisinde hareketsiz olmayı tercih ederler. Ancak eğer Ramazan ayında kilo korumak isteniyorsa fiziksel aktivite azaltılmamalıdır. Gün içerisinde düşük tempolu kısa yürüyüşlerle ya da iftar sonrası yürüyüş ya da sporla kilonuzu koruyabilirsiniz.


Habergazetesi'nden alıntıdır.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Baygın Ben

Yazı seviyorum...
Yazı çook seviyorum..

Amma ve lakin bu kadar dilimi dışarıya çıkartmadığı sürece.. Son birkaç gündür bizim akşamları üzerimize hırka, sweet falan almadan çıkamadığımız Silivri bile geceleri cayır cayır yanıyor.

Yatma zamanı tavuklarla aynı olan ben, gece 1-2'ye kadar uyumak için uğraşıyorum. Tam uyuyorum güzelce rüyalara dalmışken kulağımda vıııızzzz sivri sesi... Mübarek hayvan gece ben yatmadan sesini duyursan da bende seni haklayıp daha sonra uyusam.... Hayvan kendini ancak sabaha karşı gösteriyor. Saat 5-6 civarlarında (malum göz o saatte saati bile tam göremiyor) sivri avımı da tamamlayıp tekrar yatıyorum. Sabah erken kalkmayı seven Efe en geç 8'de uyanıyor da sorun bende, ben uyanamıyorum. Yatak beni çağırıyor..

Malum gece böyle yat-kalk yapınca sabah pek mahmur uyanıyorum. Ha ayıldım ha ayılıcam derken son günlerin deli sıcaklarından ayılmak yerine iyice mayışır oldum. Akşama kadar sersem gibi turluyorum..

Yaz güzel olmasına güzel de her güzelin bi kusuru var ne yapalım..




8 Temmuz 2012 Pazar

Yaz modumuz

Yazlık serüvenimiz tüm hızıyla devam ediyor.Efe doğduğundan beri en rahat yazı bu sene yaşıyorum,bu sebepten ötürü de yaz hiç bitsin istemiyorum. Eminim Efe'de aynı duygular içinde..

Sabah kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz.Bazı günler yakınımızda olan Maxi Alışveriş Merkezi'ni yada Kipa'yı tura çıkıyoruz.Dışarı çıkmayacaksak bahçeye minnoşun havuzunu koyuyoruz,O'nun koşup havuza atlayarak Survivor yapışını seyrediyoruz. Öğlen uykusundan sonra da sahilde kum oynayıp denize giriyoruz akşamı ediyoruz.Bütün günü sokakta tamamlamaktan zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamıyoruz.

Herşey böyle güzel giderken Efe Bey'in top oynarken düştüp bacağını yaralamasıyla kabus dolu günler başladı :)  Ufak birşey ama O'nun için kabus oldu.Sabahtan akşama kadar koltuktan inmiyor,sebilden su almak en büyük zevkiyken şimdi suyu bile benden istiyor. Üzerini değiştiriken yaralı bacağıma dikkat et  anne diyor :) Balkona bile koltuktan kucaklanıp taşınarak gidiyor,bacağı yaralı ya yürüyemiyor :) Günler şu anda ikimiz içinde biraz zor geçiyor :))

Veee anlıyoruz ki erkek milleti küçüklüklerinden başlıyorlar anneleri tarafından derlenip toparlanmaya birazcık ta şımartılmaya...Büyüyünce de eşlerinden bekliyorlar..

Şimdiden düşünmeye başladım bu nazlı oğlanın alacağı kız bana bayaaaa bi küfür edecek galiba :)))

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Güven Veren Yüzük

Şimdi yazının başlığına bakıpta bu nedir demeyin.Allaha şükür benim eşime olan güvenim sonsuz da bu konuda sıkıntı çeken arkadaşlara çare olabilsin diye hafta sonu gazetede okuduğum bir konuyu paylaşmak istedim.

thecheeky.com eşim yüzük takıyor mu takmıyor mu diye düşünen insanlar için bir yüzük tasarlamış.
Yüzüğün içinde büyük harflerle "I'M MARRIED" (EVLİYİM) yazısı varmış. Bu yazı yüzük belirli bir süre parmakta kaldıktan sonra parmağa iz bıurakıyormuş ve yüzük parmaktan çıksa bile yazısı kalıyormuş.

Bana kalırsa bu zamanda aldatmak isteyen kişiler ve onlarla beraber olan insanlar için artık parmakta yüzük varmış yokmuş hiç önemli değil.

Yok ille de takıntım var diyorsanız buıyrun bu yüzük tam size göre...